Namaz kılarken Kıbleye doğru yönelmek Namazın Farzlarındandır. Namazın dışındaki farzlar da İstikbali Kıble maddesi mevcuttur. Namaz kılarken kıbleye dönmek manasındadır.
Kıble belli olan bir yerde ise sıkıntı yoktur ancak yolculuk halinde iken veya soracak kimsenin olmadığı yabancı bir yerde ise, değişik metodlarla Kıbleyi tayin etmek elzemdir.
Şimdi ki zamanda, akıllı cep telefonlarında ki uygulamalar yardımı ile kıbleyi bulmak artık sıkıntı olmaktan çıktı.
Bir yerde namaz kılarken kıbleyi tam tutturmak güzeldir ama belli derecelere kadar hata payı ile de olsa kılmakta beis yoktur. Bazı alimler Dünyanın eğim açısı olan 23 dereceye kadar sağa veya sola dönmekte sıkıntı olmadığını ifade ediyorlar.
Her nereden (yola) çıkarsan yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir. Bu, elbette rabbinden gelen bir gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
denilmektedir. Yüzümüzü Mescid-i Harâm tarafına çevirmemiz emredilmiştir. Yönelmemiz anlamındadır.
Dünya da iki yer vardır ki her yöne namaz kılınabilir.
İlki Kâbe-i Muazzama'nın içidir. Orada her yöne durularak namaz kılınabilir.
Kâbe-i Muazzama'nın içi ve Hz. Peygamberimizin namaz kıldığı yer yeşil şeritli mermerin kesik olduğu yerdir.
Ayrıca, Hicr denilen yerde Kâbe-i Muazzama'nın hemen yanındadır ve içi sayılır.
Hicr: Hatim denilen yerin içidir. Altınoluk tarafından yarım duvarla çevrilmiş yerdir. Burada namaz kılmanın bir sakıncası yoktur, ancak tavaf bunun dışından yapılır.
Hicr-i İsmail, Kâbe-i Muazzama'nın kuzey cephesinde bulunan bir sahanın ismidir. İbrahim (a.s.)'in oğlu İsmail (a.s.) burada yetiştirilip himaye edildiği için de bu isim verilmiştir. Hicr-i İsmail, 131 cm. yüksekliğinde ve yarım daire biçiminde bir duvarla çevrilidir. Bu duvarla Kâbe-i Muazzama arasında kalan sahaya Hicr-i İsmail denilir.
Hicr-i İsmail'in en az üç metresinin Kâbe'den olduğu kesinlik kazandığına ve bu kısım Kâbe duvarının bitişiği olduğuna göre, bu kısımda namaz kılan kimse Kâbe'nin içinde namaz kılmış gibi olur. Nitekim Ebû Davud, Tirmizi ve Nesâi'nin rivayet ettikleri bir hadiste Aişe (r.anha):
'Ben Kâbe'nin içine girip orada namaz kılmayı çok arzuluyordum. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.s.) elimden tutup beni Hicr-i İsmail'e koydu ve:''Kabe'ye girmek istediğin zaman Hicr-i İsmail'de namaz kıl. Çünkü Hicr-i İsmail, Kabe'den bir parçadır. Senin kavmin Kabe'yi (tekrar) bina ettikleri zaman daraltıp Hicr'i ondan çıkardılar.' buyurdu.' (Tirmizî, Ḥac, 48; Nesâî, Ḥac, 128) demiştir.
Bu hadis rivayetini dikkate alan bazı alimler ise hicrin tamamının Kabe’den olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Buna göre Hz. İsmail ile annesinin mezarlarının hicrde olduğuna dair rivayet eğer sahihse, mezarların bugünkü hicrin Kabe’ye dahil olmayan kısmında bulunması gerektiği açıktır.
Peygamber kabirlerinin mescid edinilmemesini isteyen Resûl-i Ekrem’in (Buhari, Cenaiz, 62, 96), hicrde namaz kılması ve Hz. Aişe’ye de tavsiye etmesi (İbn Mace, Menasik, 31) bunu teyit etmektedir.
Kâbe’nin altı da üstü de kıbleye yönelmek açısından Kâbe hükmündedir.
Dolayısıyla Kâbenin izdüşümünü alarak dünyanın diğer tarafındaki izdüşümüne gidersek, orada da her yöne durularak namaz kılmak münkündür.
Kâbenin Koordinatları
Kâbenin İzdüşümünün Koordinatları
Kâbenin İzdüşümünün Koordinatlarını girdiğimizde Pasifik Okyanusunda Tuamotu Takımadalarının Tematangi Atolüne yakın bir noktadaki deniz üzerindeki bir koordinata ulaşırız. Orada namaz kılmak için bir gemide olmak gerekiyor.
Kâbe ile Kâbenin İzdüşümünün arasındaki mesafe 20.029,49 km
Bunların dışında helikopter veya balon benzeri bir uçan cisimle bir kaç bin metre yukarıda Kâbenin tam üstünde olsalar yine Kâbe’nin altı da üstü de kıbleye yönelmek açısından Kâbe hükmünde olacağından her yöne durulabilir. Ancak bu zorlama olur. Havada iken Kâbe’nin üstü de kıble olduğundan o koordinata yönelmek yeterlidir.
Kuşlar Kâbe’yi tavaf ederken
Kâbe’yi ziyaret edenlerin sıklıkla şahit olduğu üzere kuşlarda gelip tavaf etmektedirler. Kâbe’nin altı da üstü de kıbleye yönelmek açısından Kâbe hükmünde olduğunu ispat edercesine.
Uzaya çıkan ve orada uzun süre kalanlar için ise namaz vakitleri dünyadan kalkış yaptığı nokta referans alınır, kıble olarak ta dünyaya yönelmeleri kafidir.
Muzaffer Şükür, Uzayda Namaz Kılan ilk Müslüman astronot, Malezyalı
Bir yerde namaz kılarken kıbleyi tam tutturmak güzeldir ama belli derecelere kadar hata payı ile de olsa kılmakta beis yoktur. Bazı alimler Dünyanın eğim açısı olan 23 dereceye kadar sağa veya sola dönmekte sıkıntı olmadığını ifade ediyorlar.
Ayrıca, Hicr denilen yerde Kâbe-i Muazzama'nın hemen yanındadır ve içi sayılır.
Hicr: Hatim denilen yerin içidir. Altınoluk tarafından yarım duvarla çevrilmiş yerdir. Burada namaz kılmanın bir sakıncası yoktur, ancak tavaf bunun dışından yapılır.
Hicr-i İsmail, Kâbe-i Muazzama'nın kuzey cephesinde bulunan bir sahanın ismidir. İbrahim (a.s.)'in oğlu İsmail (a.s.) burada yetiştirilip himaye edildiği için de bu isim verilmiştir. Hicr-i İsmail, 131 cm. yüksekliğinde ve yarım daire biçiminde bir duvarla çevrilidir. Bu duvarla Kâbe-i Muazzama arasında kalan sahaya Hicr-i İsmail denilir.
Hicr-i İsmail'in en az üç metresinin Kâbe'den olduğu kesinlik kazandığına ve bu kısım Kâbe duvarının bitişiği olduğuna göre, bu kısımda namaz kılan kimse Kâbe'nin içinde namaz kılmış gibi olur. Nitekim Ebû Davud, Tirmizi ve Nesâi'nin rivayet ettikleri bir hadiste Aişe (r.anha):
'Ben Kâbe'nin içine girip orada namaz kılmayı çok arzuluyordum. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.s.) elimden tutup beni Hicr-i İsmail'e koydu ve:'
'Kabe'ye girmek istediğin zaman Hicr-i İsmail'de namaz kıl. Çünkü Hicr-i İsmail, Kabe'den bir parçadır. Senin kavmin Kabe'yi (tekrar) bina ettikleri zaman daraltıp Hicr'i ondan çıkardılar.' buyurdu.' (Tirmizî, Ḥac, 48; Nesâî, Ḥac, 128) demiştir.
Bu hadis rivayetini dikkate alan bazı alimler ise hicrin tamamının Kabe’den olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Buna göre Hz. İsmail ile annesinin mezarlarının hicrde olduğuna dair rivayet eğer sahihse, mezarların bugünkü hicrin Kabe’ye dahil olmayan kısmında bulunması gerektiği açıktır.
Peygamber kabirlerinin mescid edinilmemesini isteyen Resûl-i Ekrem’in (Buhari, Cenaiz, 62, 96), hicrde namaz kılması ve Hz. Aişe’ye de tavsiye etmesi (İbn Mace, Menasik, 31) bunu teyit etmektedir.
Kâbe’nin altı da üstü de kıbleye yönelmek açısından Kâbe hükmündedir.
Dolayısıyla Kâbenin izdüşümünü alarak dünyanın diğer tarafındaki izdüşümüne gidersek, orada da her yöne durularak namaz kılmak münkündür.
