Hiç bir emek zayi olmaz. Pes etme!

Tamamen safiyane ve samimane niyetlerle ve gayretlerle yapılan hiç bir çalışma asla ve kat'a karşılıksız kalmıyor. Er ya da geç, mutlaka ama mutlaka, karşılığını insanoğlu görüyor. Allah cc, Âli İmrân Suresi 195. Ayetinde şöyle buyuruyor.   Yapılan her iş ve iyiliğin karşılığını sadece Allah cc dan bilerek yapmak gerekiyor. Allah cc ayetinde vaad ettiği gibi karşılığını hem bu dünyada ve hem ukbada  veriyor.   Rahmetli üstad Cemil Meriç, İyilik eden mükâfat beklediği an tefecidir, diyerek iyilik yalnızca Allah cc rızası için olmalıdır düsturunu bize hatırlatıyor. Bunu hem kişisel anlamda hem de millet anlamında anlayabiliriz. Milletimizin en belirgin şiarı, tenine, rengine, dinine, diline veya konumuna bakmadan her insana her canlıya aynı şekilde kucağını açması, yardım etmesi ve elinden tutması olmuştur.

Yezidi Mülteciler

Millet olarak bölgemizde ve hatta dünyanın herhangi bir köşesinde bir zulüm varsa, bir gözyaşı varsa hemen yardım ettik ve ediyoruz. Suriye'de ki iç savaşta her türlü inançtan ve görüşten kişinin sığındığı tek liman bizdik.

Suriyeli Mülteciler

Aynı şekilde Bosna'da, Somali'de, Libya'da, Arakan'da, Irak'da, Keşmir'de ve Türk Dünyasında, gücümüzün yettiğince, elimizin erdiğince yardıma koşan yine bizim necip Milletimiz olmuştur. 'Hizmet eden Himmet bulur'     İmam-ı Şafi hz. Asırlar boyu Milletimiz, Hakk'tan, Haklıdan, Doğrudan ve Mazlumdan yana olduğu için, Allah cc bize Cihan Hakimiyetini nasip kıldı, bu mefkuremiz Milletimizin yüreğinde kor olarak yanmaya devam etmekte. Eninde sonunda er ya da geç yeniden Cihanşümul bir devlet olacağız biiznillah. Türk askeri İslam'a ve insanlığa büyük hizmetler yaptı, bugün bile Türk askerinin olmadığı her yerde kan ve gözyaşı var.

***

Bir hikaye de bahsedilir, bir meczup vardır, bir arkadaşa devamlı gelip bir şeyler ister, arkadaşın dilinden okuyalım; 'Gazi Caddesi’nde yürüyordum. Şehrin meşhur delilerinden biri geldi yanıma, herkes gibi ben de onu tanıyordum. Garibanın tekiydi, zararsız biriydi. Yaz günü kat kat giyer, hep gezerdi. Geldi önümde durdu, elini uzattı ve: -Bana para ver! dedi. Elimi attım cebime çıkarttım cebimdekileri. Bir yirmilik uzattım kendisine. Gözlerimin içine baktı ve: -Onu değil! dedi 'şunu istiyorum.' dedi elimdeki paraların içinden elliliği göstererek. - Neden onu istiyorsun? diye sordum şaşkınlıkla. - Sana gelir. Sen onu ver bana' dedi kendinden gayet emin ve bana emrivaki bir şekilde. İtiraz etmedim, elliliği çıkarttım verdim. Gözlerimin içine bakarak: - Sana gelir, dedi tekrar ve uzattığım elliliği alıp kalabalığın içinde kayboldu. Donakaldım, hayra yordum tabi ki. Delidir ne yapsa yeridir diye düşündüm sonra. Elbette bunun da bir sebebi hikmeti vardır dedim ve oradan uzaklaştım. Eve geldim. Kayınvalidem bize gelmişti. Hoş geldin faslından sonra kayınvalidem: - Oğlum! dedi 'Bana para geldi mirastan. Payıma şu kadar düştü ve ben bu paranın elli bin lirasını size vermek istiyorum. Alın ihtiyaçlarınız için kullanın.' dedi. Donup kaldım bu işe. Oturdum bir güzel ağladım, rabbime şükür ve dua ettim. Acaba deli olan kim diye! 'Sana gelir' demişti de bizim deli ben ciddiye almamıştım onu. Dediği şeyin kısa sürede gerçekleşmesi beni farklı iklimlere götürdü. Kalp gözü mü bu başka bir şey mi bilemiyorum. Lakin bu dünyada yaptığınız - ettiğiniz her şeyin sizi bir şekilde mutlaka bulacağınız unutmayın asla!' Dolayısıyla; Sadece İyilik değil aynı zamanda Kötülük'te bir şekilde karşılık olarak gelip yapan kişiyi buluyor. ●Kurşun mu atıyorsun birisine sana misliyle gelir. ●Bir dal çiçek mi uzatıyorsun birisine sana demet demet gelir. ●Gülüyor musun birisine içtenlikle sana kahkahayla karşılığı ulaşır. ●Ağlıyor musun birisinin acısına, mutlaka senin göz yaşlarına onun gözyaşları da karışır. ●Sanmayın hesabı sorulmaz kırdığımız kalplerin! ●Sanmayın yaptığımız haksızlıklar yakamıza yapışmaz diye. ●Bir cana kıydığımız vakit sanmayın bizim canımız da yanmaz diye! ●Yaptığınız ufacık bir yardım bile sanmayın ki karşılıksız kalır. ●Bir selam, bir gülümseme, bir nasılsın demek dahi size aynı şekilde dönecektir. ●Bundan sonra attığın her adıma dikkat et; sana gelir. İyi güzel yere doğru attığın her adım aynı şekilde sana dönecektir. Tam tersi olursa o da öyle olacaktır. ●Ağzından çıkan her sözcüğü ölçüp biçerek sarf et başkasına. Yalansa, iftiraysa bulur seni.. Güzellikse, doğruluksa bulur seni yine.. ●Yol mu kesiyorsun, cam mı kırıyorsun, ağaç mı söküyorsun, adam mı dövüyorsun unutma sana da gelir! Hem de ummadığın anda gelir, hemen gelir. Bu nedenle yaptığımız ve istediğimiz her şeye dikkat edeceğiz ve safdil birisi de bizden bir şey istedi mi onu kesinlikle boş çevirmeyeceğiz.  Çünkü onun heybesinde kocaman bir 'Sana gelir!' vardır..

***

Gayret ve Tevekkül   Hikaye kaynak: Yusuf Şahin