İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, AKP'nin suçluluk psikolojisi ile yaptığı açıklamayı eleştirerek İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun'a destek verdi.
Mısırlıoğlu, herkesçe bilinen gerçekleri şöyle anlattı:
"Gerçekler karşısında paniğe kapılan AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nın yaptığı açıklama, suçluluk psikolojisinin açık bir tezahürüdür. Sayın Milletvekilimiz Hakan Şeref Olgun’un ortaya koyduğu iddialar, toplumun her kesiminin bildiği, yıllardır yaşadığı bir düzenin ifşasından başka bir şey değildir."
AKP'nin KPSS vurgusuna yanıt veren Mısırlıoğlu;
"Afyonkarahisar başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında kamu kurumlarına yapılan personel alımlarında AKP referansının belirleyici olduğu, artık herkesin bildiği aleni bir gerçektir. KPSS gibi merkezi sınavlar sadece bir formaliteye dönüşmüş; asıl tercihlerin iktidar partisinin gençlik kollarından, teşkilatlarından gelen listelere göre yapıldığı çok sayıda somut örnekle sabittir." dedi.
Mısırlıoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
"Bugün bu sistemden dışlanan, ötekileştirilen, hakkı elinden alınan binlerce genç, sadece muhalif olduğu için yıllarca mağdur edilmiştir. Liyakatin yerini sadakatin aldığı bu düzeni sorgulamak yerine, eleştirenleri “kurumları hedef almakla” suçlamak ise ancak çaresizliğin ve siyasi tükenmişliğin göstergesidir."
Hiçbir sorumluluk almaya yanaşmayan AKP'nin bu sorumluluğu da üstlenmediğini belirten Mısırlıoğlu, taşeron işçilerin AKP sayesinde kadroya geçirildiğini söyledi. Mısırlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "AKP İl Başkanlığı vatandaşın aklıyla dalga geçer gibi açıklamalarda bulunuyor. İl Başkanlığı binası İŞKUR'dan farksız. İş arayan da, terfi isteyen de oraya başvuruyor. Hastanedeki taşeron işçiler de onlar vesilesiyle kadroya geçirildi."
Mısırlıoğlu, bu çarpık düzene olan karşı duruşlarının bozulmadan devam edeceğine vurgu yaparak şöyle konuştu:
"İYİ Parti olarak biz bu çarpık düzeni sorgulamaya, adaletsizliklerin üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğiz. Milletin vicdanında mahkûm olmuş bu kayırmacı sistemi aklama çabaları, ne gerçekleri değiştirebilir ne de halkın hafızasını silebilir.
Devlet kurumlarını gerçekten korumak isteyenler, önce onları partizanlıktan arındırmalı; gençlerin geleceğini referansla değil, hak ve liyakatle şekillendirmelidir."
